Atina deyince hepinizin aklına tabiki ilk önce tavernalar gelecektir. Canlı müzik eşliğinde yenen mezeler, içilen uzolar, uzayan geceler..Ben geleneksel bir akşam yemeği için Plaka ve Psiri’ deki tavernaları tavsiye ederim.
Atina da aslında İstanbul gibi çok sosyal bir şehir, ve buradaki herkes yemeyi içmeyi en az Türkler kadar çok seviyor, bu sebeple yemek yerleri genel de hep kalabalık, masalar dışarıda, her daim tıklım tıklım. Eski Rum evlerinin altında bulunan bu tavernaların hepsi birbirinden güzel görünecektir en başta, bu sebeple seçim yapmak biraz zor. Biz ilk tercihimizi ön bir araştırma sonrasında Plaka’da yer alan “Stamatopoulos Tavern” ‘den yana kullandık. Balık, meze ve sirtakinin bol olduğu çok ama çok keyfili bir mekandı.
İkinci gece ise Psiri bölgesinde yer alan “Lithos Tavern”de yunan mutfağını daha modernize bir şekilde deneyimledik. Kötü müydü? Asla değil, ama hangisini tercih ederdiniz diye sorsalar, klasik yunan mutfağını tattığımız İlk tavernayı şiddetle tercih ederdim.Tavernalardaki menülerde ağırlıklı olarak, greek salad, jumbo karides, kalamar, cacik, patlıcan ezme, saçanakis ( yunan mutfağına özel güveçte eritilmiş peynir ile hazırlanıyor), baklava ve yoğutlu havuç tatlısı sizi bekleyen seçenekler..
Gelelim diğer mekanlara, başka neler deneyimledik:
Plaka’da, Akropolis’in hemen aşağısında yer Anafiotika bölgesindeki Mnissikleous Sokağı’nda merdiven kenarlarındaki kafelerden birine oturup kahve, bira, sohbet keyfi yapabileceğiniz en iyi yerlerden birisi. Mekânların hepsi çok keyifli.
Bu arada frappenin Yunanistan’dan çıktığını biliyor muydunuz? En ulusal içeceklerinden biri..Bir de halis mulis türk kahvemiz onlarda greek coffee olarak tüketiliyor, benze bizim kahvemiz daha leziz ve yoğun.
Kolonaki Meyda’nına çıkan Tsakalof Caddesi’nin başında yer alan Da Capo şehrin en ünlü kafesiymiş, Atina’da görmek ve görülmek isteyenlerin mekânıymış. Biz bu bölgeyi keşfederken tercihimizi Ruins Athen isimli kokteyl Bar’da kullandık, pişman olmadık, kokteyller ve atıştırmalıklar cidden çok lezizdi.
Fazla detaya ihtiyaç yok, karnımı hızlıca doyurayım yeter diyorsanız, o zaman sokak aralarında sıkça görebileceğiniz bizim döner benzeri gyros ve şiş kebak benzeri souvlaki yiyebilirsiniz ekmek arası.
Bunun için önereceğim iki mekân, ikisi de Ermou Caddesi’nin yan sokaklarında bulunun Thanasis Kebap ve O Kostas büfe.
Kahvaltı açısından Atina’da zorluk çekeceğinizi düşünmüyorum, tüm kafelerde tost, omlet, çay ve kahve çeşitleirni bulabileceğiniz gibi, pastanelerin hepsinden çok ama çok lezzetli böreklerde alabilirsiniz. Biz evimize çok yakın olan bir köşede Lulu’s Bakery’i çok beğendik ve omlet, tost eşliğinde kahvaltılarımızı burada yaptık. Yine çok yakınındaki Cafe Diogenes’te tarihi yunan kalıntılarına karşı kahve yudumlayabileceğiniz bir başka alternatif. Tüm bu kafelerin bulunduğu sokakların Akropolis’in eteklerinde olduğunu hatırlatmak isterim.
Özellikle en sona bıraktığım, size Atina’da mutlaka uğrayın, tekrar tekrar gidin, yiyip için her türlü seçeneği deneyimleyin diyebileceğim, beni gerçekten çok mutlu eden üç mekan daha var. Şiddetle öneriyorum.
İlki Brettos. Burası Atina’ daki tek likör bar; küçücük ama içi her daim dolu. Çeşit çeşit meyve likörleri var ve shot bardakta farklı birçok alkolü de deneyimleyebiliyorsunuz. Biz sanırım tüm gezi boyunca 3 kez uğradık, her seferinde farklı tatlar denedik, bayıldık. Mutlaka yakın çevredeyseniz yemek öncesi ve sonrasında uğrayıp ayaküstü birkaç likör denemenizi öneririm, pişman olmazsınız.
İkinci ve deneyimlemeden dönen bizden değildir diyebileceğim tek mekân. Karamanlidika. Hayatımdaki en iyi şarküteri ürünlerini burada yedim desem yalan olmaz. Muhteşem peynirler, pastırma, sucuk, salamlar ve şarap. Ama asıl sizi şaşırtacak olan lezzetleri kavurma, içli köfte, paçanga. Evet, yanlış okumuyorsunuz tüm alışık olduğumuz Türk lezzetleri burada. Çünkü sahiplerinden birinin aile kökeni Karaman’a dayanıyor. Onlarda oluşturdukları bu lezzetli çatının altında tüm geleneksel Anadolu lezzetlerini bizlerle paylaşıyorlar. Ve tabi ki tatlılarından bahsetmeden geçemeyeceğim, yoğurtlu havuç tatlısı. Mutlaka deneyin bayılacaksınız.
Üçüncü mekânımız Lukumades! Bildiğiniz İzmir Lokması. İnanın buradaki bütün lokmaları yiyebilirim. Çeşit çeşit soslar, sıcak sıcak lokmalar. Şehrin meydanına çok yakın zaten, mutlaka ziyaret edin. Agia İrini Meydanına yakın.
Gelelim Atina’nın gece hayatına. Öğrenci ve gençler genelde Psirri ve Gazi mahallesinde takılıyor. Yunan gençleri gerçekten sokakta vakit geçirmeyi çok seviyor, genelde ellerinde işçikleri sokakları dolduruyorlar. Karaköy, Asmalı Mescit tarzında… Daha gece kulübü tarzını isterseniz, tercihiniz yaz aylarında Atina’nın dışında kalan yazlık mekânlar olabilir.
Biz Atina’daki gecelerimizden birinde birkaç saatliğine White Club isimli mekânda bulunduk, daha genç dostlarımız için tavsiye ederim ama yaş ortalaması bizim için oldukça düşüktü.