IMG_6187Özgür bir şehir Amsterdam, öyle özgür ki, ot ve mantar legal, şehrin göbeğinde adeta bir açık hava genel evi var, ve herkesin ulaşabileceği durumda. Evet, yanlış okumadınız, eşcinsel evlilikten tutunda, hafif uyuşturucu sayılan maddeleri kullanmaya kadar her şeyin serbest olduğu bu küçük şehir aslında 1 Numaralı Günahlar Şehri olmaya aday, ama tüm bu tü-kaka olarak nitelendirilen şeyleri turizm potansiyeline dönüştürüp ülkeye turist çekmek de 1 Numara.

Görünen yüzünün aksine şehir, sayısız müzeye, kültürel etkinliğe, eşsiz eserlere, yemyeşil parklara, muhteşem çiçek tarlalarına da ev sahipliği yapıyor, aslında oldukça doğal ve sakin bir şehir Amsaterdam. Bunca özgürlüğe rağmen gürültü patırdı yok, aşırılık yok, asayiş hep berkemal. Çünkü burası özgür ama bir o kadar da medeni insanların şehri..Şehrin temelinde insana duyulan saygı var, bu da her koşulda birlikte yaşamayı daha kolay kılıyor.

Amsterdam sizin beklentilerinizle doğru orantılı, siz ne isterseniz size onu verecek bir şehir..Benim tavsiyem önyargılı olmadan bir çok farklığı tecrübe edin ve şehrin güzelliğinin tadını çıkartın..

Amsterdamla ilgili ilk postu, Yeme İçme detaylarına ayırdım, çünkü bence şehir bu açıdan inanılmaz keyifli. Hollanda karışık yapıya sahip bir ülke olduğu için açıkçası zaten kendine has çok özel bir mutfağı da yok, daha çok dünya mutfağı ve cafe kültürünün hakim olduğu şehirde denemeden dönülmeyecek üç güzel sokak lezzeti var, bunlardan birincisi tabiki de en meşhuru Hollanda peynirleri, diğeri ise bir çok sokakta karşınıza çıkan lezzet durağı patates kızartmaları ve sonuncusu da duvar fast food’u 🙂

Sokaklarda yürüken nerdeyse her köşede bir Cheese Shop görmeniz mümkün, çeşit çeşit peyniri içeriye girip gönül rahatlığıyla deneyebilir, begendiklerinizi de satın alabilirsiniz. Old Amsterdam (bence en iyisiydi) ve Henri Willig en meşhur dükkanlar, eğer marketten peynir almak isterseniz de tek market markası zaten Albert Heijn, burdan da birçok peynir çeşidi bulabilirsiniz.

Yine her sokakta bir patatesçi, ve ellerinde külahla patates yiyerek dolaşan insanlar görmeniz mümkün. Amsterdamın en eski ve en ünlü patatesçisi Vleminckx. Burası 1887 den beri hizmet veriyormuş, tadı gerçekten mükemmel, çıtır çıtır herzaman taze kızartılıyor ve sıcacık. Patates el kesimi dondurulmamış olduğu için kızarmış olmasına rağmen hafif. Bir kere yiyeceğim hangisi derseniz Vleminckx derim. Ancak 19:00 da kapanıyor ve genelde önünde uzun bir kuyruk oluyor, beklemeye değer 🙂

fast foodEvet, son yenmeden dönülmemesi gereken sokak lezzetimiz ise Amsterdam’ da duvarda bulunan makinalardan alınabilen hamburger, kroket, sosisli sandwich gibi birçok fastfood çeşitleri. Fastfood otomatı bir nevi 🙂 Makinaya parayı atıyorsunuz, hamburgeriniz geliyor. Camekan olduğu için seçmeniz kolay oluyor. Genelde çok taze ve sıcacık oluyor.

Gelelim diğer bireysel araştırma ve deneyimlerime:

Cafe De Klos:

Kapısına vardığınızda çok yüksek ihtimal yer bulamayacak ve listeye adınızı yazdırıp ” karşıdaki barda oturmak ister misiniz?” diye soracak olursa ” kesinlikle” demek suretiyle kabul edeceğiniz olay etçi.. İçerisi oldukça sıkışık, basık, salaş ama sizi bekleyen lezzetli etler olağanüstü. Spare ribs ( domuz kaburgası) hemen hemen içeridekilerin 90%’ının tercihi durumunda, domuz eti tüketimi konusunda bir probleminiz yoksa denenebilir. Biz kuzu kol’u tercih ettikm, gerçekten muhteşemdi. Yalnız porsiyonlar birazcık insanüstü, uyarayım iki kişi bir tabak paylaşmanızda fayda var. Sonuç gidin ve ete doyun!

Bier Fabriek:

Muhteşem bira ve tavuğu olan sınırsız Yer Fıstığı konseptli restaurant/bar. Biralarını kendileri resturant içerisinde üretiliyor, oturduğunuz masada variller var, borulardan varillere akan birayı varillerinizden siz bardaklarınıza dolduruyorsunuz. Yer fıstığı sınırsız, istediğiniz kadar yiyip, yere atıyorsunuz. Çok eğlenceli değil mi? Barbekü soslu tavuğu meşhur. Bir bütün tavuk geliyor önünüze ama o kadar lezzetli ki parmaklarınızı yiyorsunuz. Şiddetle tavsiye ediyorum.

Lombardo’s

Amsterdam’daki en iyi burger’ci olarak biliniyor! Limonatası, burger malzemeleri, ekmeği çok taze. Öğlen saatlerinde açılıyor ve gece 21.00 gibi kapanıyor. Çok ufak; al çık modelinde yiyebileceğiniz bir yer, oturmayı hayal edip , sonradan hayal kırılığı yaşamayın, restoran değil de büfe tarzı denilebilir. Mutlaka uğramanız gereken bir yer, TripAdvisor’ın listesinde de Amsterdam’daki restoranlar arasında 1. sırada bulunuyor.

Winkel 43

Elmalı tart seviyorsanız, işte burası tam bir cennet. Sadece elmalı tart yapan bu cafe, fırından çıktığı gibi sıcacık, çıtır çıtır elmalı tartınızı burnunuza bile ziyafet çektiren nefis kokusuyla masanıza servis ediyor, bu doyumsuz lezzeti denemeden dönmeyin.

Yanında güzel bir kahve de eksik olmasın lütfen 🙂

Melly’s Cookie Bar

Sandviçleri, kahve, kek ve kurabiyeleriyle ve özel ürünleriyle (karamel ve süt reçeli!) mola vermek için ideal olan mekan. Ufak ama çok şirin, mutlaka uğrayın derim.

Arendsnest Dutch Beer Bar

Burada bira içmek çok güzel bir deneyimdi. Her türlü biranın bulunduğu, ambiansı da harika olan yerel bir bar. Hatırlayamadığım çeşitte bira olanağı var, mutlaka er seferinde farklı bir tanesini içmenizi öneririm, kanala yakın cam kenarı bir masada yer bulmanız durumunda saatlerce kalmak isteyeceğiniz keyifte bir mekan.